Übersetzungen für „hiddet“ im Türkisch » Deutsch-Wörterbuch

hiddet <-ti> SUBST

1. hiddet:

hiddet

Wut f

2. hiddet:

hiddet

Jähzorn m

Einsprachige Beispiele (nicht von der PONS Redaktion geprüft)

Türkisch

Bu, onda büyük bir kızgınlık ve hiddet yaratır.

tr.wikipedia.org

Oyun renkli bir biçimde kahır dolu kederden, hiddet dolu gazaba geçen gerçek ve yapmacık cinnetin izlediği yolu çizer ve ihanet, intikam, ensest, ahlaksızlık konularını işler.

tr.wikipedia.org

Erkekler, yuva sahanlığını cebren himaye ederler; geçmekte olan diğer kuşlarla dalaşır, bunları hiddetle kovalarlar.

tr.wikipedia.org

Katliam haberi yayıldıkça bölge halkı şaşkınlığını ve hiddetini gizleyemez.

tr.wikipedia.org

Hüseyin'in çocukları arasında en dik başlı ve hiddetli olanı olarak biliniyordu.

tr.wikipedia.org

Mimari, doğanın parıltısından ve hiddetinden korunma amaçlı temel insani gereksiniminden doğmuştur.

tr.wikipedia.org

Buradan bir tribelon yardımıyla mimarlık tarihinde hiddetli tartışmalara yol açan, üzeri nasıl örtüldüğü belirsiz olan bölüme girilmektedir.

tr.wikipedia.org

Hiddetli mi, sinirden kudurmuş mu, kusur mu arıyor? eğer kapris onu ele geçirirse, önüne gelen herkesin kafasını kırarmı?

tr.wikipedia.org

Bu tuvalde, İvan, kontrolden çıkmış bir hiddetle oğluna vurup onu ölümcül şekilde yaralamasının ardından oğluna sarılmış, dehşet dolu bir ifade içinde gösterilmektedir.

tr.wikipedia.org

Haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi nedenidir.

tr.wikipedia.org